Welcome to Our Website

Kayseri’deki provokasyonun perde arkası! Aile Bakanlığı: Mağdur çocuk ve ailesi koruma altında

Olay saat 21.00’de Danişmentgazi Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre yabancı uyruklu bir kişi, 7 yaşındaki yabancı uyruklu çocuğu taciz ederken yakalandı.

Olay sonrası toplanan mahalle sakinleri, şüpheliyi yakalamak için taşkınlık çıkardı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Polis Özel Harekat ekipleri tarafından yakalanan şüpheli, bölgeden uzaklaştırılırken, kalabalık grup araçları ters çevirdi ve yabancı uyruklu vatandaşlara ait bazı iş yerlerini ise ateşe verdi. 

MAĞDUR ÇOCUK VE AİLESİ KORUMA ALTINDA

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kayseri’de 7 yaşındaki Suriye uyruklu çocuğun tacize uğradığı iddiasıyla ilgili açıklama yaptı.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Bazı basın yayın organlarında ‘Kayseri’de 7 yaşındaki Suriye uyruklu çocuğa taciz iddiası’ şeklinde yer alan haberlere ilişkin aşağıdaki açıklamanın yapılması uygun görülmüştür. Olayın emniyet birimlerine intikal ettiği anda İl Müdürlüğü ekiplerimiz ivedilikle harekete geçmiştir. Mağdur çocuk, kardeşleri ve anne emniyetteki işlemlerin ardından devlet korumasına alınmıştır. Uzman ekiplerimiz tarafından çocuğa ve ailesine yönelik psikososyal destek süreci başlatılmıştır. Bakanlık olarak dava sürecine müdahil olarak suçlunun en ağır cezayı almasının yakın takipçisi olacağız” denildi.

Peki dün akşam yaşanan olayların perde arkasında neler var? CNN TÜRK İstanbul Haber Müdürü Nihat Uludağ ve Terör ve Güvelik Uzmanı Coşkun Başbuğ, CNN TÜRK’ten Kaan Temeltaş’a açıklamalarda bulundu.

* CNN TÜRK İstanbul Haber Müdürü Nihat Uludağ: Kayseri Melikgazi ilçesinde 7 yaşında bir çocuğa taciz edildiği yönünde bir bilgi hızla sokakta, sosyal medyada paylaşılmaya başlandı. Zaten uzun süredir devam eden düzensiz göç aleyhinde yayınlar, propagandalar, manipülasyonlar, algılar sonuç verdi. Neticede vatandaş bir galeyan psikolojisiyle sokaklara döküldü.

Yabancı uyruklu kişilerin, göçmenlerin evlerini, işlerini taşlamaya başladı. Sonunda da olaya güvenlik güçleri, Kayseri Emniyet Müdürlüğü ekipleri müdahale etti. Yabancı uyruklu 5 yaşındaki çocuk devlet korumasına alındı. Tacizde bulunduğu iddia edilen genç de yine emniyet birimleri tarafından yakalandı, gözaltına alındı.

Kayseri İl Emniyet Müdürü kalabalık halka orada seslendi ve dedi ki; ‘Biz bu suça karışan yabancı uyruklu kişileri sınır dışı edeceğiz’ dedi ve olay sağduyulu ile ilerleyen süreçte kapatıldı. Kayseri’de şu an her şey yolunda. Savcılık soruşturması da sürüyor.

“ENDİŞE DUYDUĞUM KONU…”

* Terör ve Güvenlik uzmanı Coşkun Başbuğ: Ortada yabancı uyruklular arasında geçen bir hadise var ve bunlar Suriye kökenli. Biz devlet olarak buradaki sorunun farkındayız. Zaten bunu çözmek için de yoğun çaba ve gayret içindeyiz. Ki sayın Esad’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı çağrı bu konuda önümüzdeki süreçte çok olumlu gelişmeler yaşanacağını gösteren net hadiseler.

Suriye ile bizim aramızdaki konu bir terör, ikincisi göç konusu. Bunu zaten terse döndürmek için her şeyi yapıyoruz. Bunda sıkıntı yok. Burada sıkıntı şu; Galeyana gelerek bu tarz eylemlerin, provokatif eylemlerin önünü açmak. Benim endişe duyduğum konu bu.

Yaşanan hadiseyi böyle yakarak, yıkarak değil kanun, hukuk çerçevesinde çözersiniz. Devlet zaten bunu çözmek için yoğun mesai harcıyor. Sıkıntının bütün ülke herkes farkında.

Ancak bir takım çevreler son günlerde özellikle sosyal medyada bu konuyu körükleyerek o gerilimi tırmandırmanın ve sokakları bu şekilde hareketlendirmenin gayreti içerisinde. Bizim anlatmak istediğimiz mesele bu.

VATANDAŞLARA ‘İTİDAL’ ÇAĞRISI

Bu yapılar Türkiye’yi karıştırmak ister mi, ister. Zaten uzun süreden beri hep konuşuluyor, tartışılıyor. Bu konuda bizim ekranlarda bazı tespitlerimiz dillendiriliyor. Nedir onlar; İşte bu provokatif saldırıların çözümü olmayacağı, bir takım çevreler tarafından kullanılacağı ve Allah korusun büyüdüğü takdirde Türkiye’de uzun süreden beri planlanan o sokak hareketlerinin önünü açacağı yönünde tespitlerde bulunmuştuk zamanında. Hala o endişeyi taşıyoruz. Hala o risk var. İşte o riskin önünü açacak bu tür olayların önlemek adına vatandaşlarımıza ‘Aman dikkat’, ‘sükunet’ ve ‘itidal’ diyoruz.

VİDEO İLE ÖRNEK VERDİ

* Nihat Uludağ: Düzensiz göç sorunu işin açıkçası bütün dünyanın sorunu. Türkiye’nin de ciddi bir sorunu. Tabi bölgesel yaşanan olaylar nedeniyle bir dönem Türkiye ciddi anlamda göç aldı. Gerçekten dünyada en çok barındıran ülkeyiz. Fakat bunun böyle galeyan psikolojisiyle ya da böyle algılarla, manipülatif hareketlerle çözecek bir sorun değil.

Şunun altını çizelim; Bir süredir ciddi anlamda sosyal medyada göçmen karşıtlığıyla ilgili manipülatif paylaşımlar yapılıyor. Mesela bir video var; Esenyurt’ta iddia ediliyor ki ‘Türkler Suriyeli yabancıyı bu şekilde darbetti, dövdü, oan vahşice eziyet etti’ şeklinde videolar yayıyorlar. Nerede yayıyorlar, Arap ülkelerinde yayıyorlar.

Bu sefer tam tersini yapıyorlar. ‘Bir grup Suriyeli genç, Türk genci sokakta vahşice dövdü’ diyorlar ve o görüntüleri yayınlıyorlar. Oysa ki biz o görüntüyü incelediğimizde Esenyurt’ta sokakta sıradan bir kavganın görüntülerine herkes istediği dilde ve istediği şekilde empoze ediyor.

Bu yapılan son hareketler, paylaşımlar bir takım manipülatif işlemlerle şu an Türkiye’ye mesela Dubai’den, Körfez ülkelerinden gelen turist sayısı hızla azalmaya başladı. Bir de olayın turizm boyutu var.

Bütün bunların hepsinin hassas bir çizgi içerisinde aklıselim olarak ve doğru politikalarla yönetilmesi gerekiyor.

BU OLAY ÖZELLİKLE Mİ PLANLANDI?

* Coşkun Başbuğ: Olayların birbiriyle birçok bağlantısı var. Tesadüf olmadığını ben sosyal medya hesabımdan da paylaştım. Mesela sayın Esad’ın yaklaşımı, Türkiye’nin bu konuda olumlu attığı cevap. Bir yandan da o buzların çözülüp, bu noktaya getirilecek olması… Hemen sonrasında yaşanan bu olaylar tesadüf mü?

Vatandaşın aklında şöyle bir soru belirebilir; Bu olay özellikle mi planlandı? Bu olay özellikle planlanmasa da bu tür olaylar anında fırsata çevrilerek bir anda sokaklar böyle hareketlendirilebilir.

Bir rektörümüzün bana aynen aktardığı husus var. Afrika’ya yaptığı gezide Fas gibi gezilerde orada insanların öğrenim için çocuklarını Türkiye’ye göndermek istediklerini ama göndermekten korktuklarını tespit ediyor. Niye diye sorduğunda, ‘Siz Arap düşmanıymışsınız. Herkes dövülüyor. Can güvenliği tehdit altındaymış’ diyor. O bölgede bir Türk düşmanlığı ve göçmen düşmanlığı bir akıl işliyor.

Bazı organlar, bazı siyasi yapılar var. Bunları sürekli dillendirmesi tesadüf değil. Hangi sorun böyle yakarak, yıkarak çözülmüş? Burada Türkiye Cumhuriyeti Devleti, onun da uyguladığı hukuk, kanun, almış olduğu tedbirler var. Oraya bu işi devretmek en doğru olanı. Ki zaten anında Emniyet güçlerimiz yerinde, bu işte kim varsa adli işlemi başlattı. Şu an hukuk işliyor. Ne oldu o yakılan yıkılanlar? Oyuna gelirsiniz. Farkında olmadan kullanılırsınız. İş işten geçtikten sonra ‘Ah’, ‘Vah’ etmez. Bizim anlatmak istediğimiz olay bu..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir